|
|
 |
|
Tarihte Alevilik |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tarihte Alevilik
Aleviliğin tarihte kendini ilk gösterişi hakkındaki iddialar çelişkilidir. Aleviliği islamın içinde görenlerle islam öncesi inanış olduğunu savunanlar birbirinden ayrılmaktadır. Aleviliği islam içinde görenlere göre, Alevilik, Muhammed'in ölümünden sonraki olaylar zincirinin ardından doğmuştur. Ali'nin öldürülmesinden sonra, onu "yolgösterici" olarak kabul edenler, devlet yönetiminin diğer tarafa geçmesi nedeniyle, toplumdan ayrılmıştır. İslam içinde ve Kur'anı temel olarak alan inanış burada şekillenmiştir. Ali'nin çocuklarının peygamber(sav) soyundan gelmesi nedeniyle onların etrafında birleşmişlerdir. Bu sırada devlet yönetiminde şekillenmekte olan sünni islam'dan farklar doğmaya başlamıştır. Aleviliğin islam öncesi bir inanış olduğunu savunanlara göre ise, Alevilik, Hristiyanlıktan bile önce varolan bir Mezopotamya inancıdır. Roma İmparatorluğunda kilisenin lanetleyerek anlattığı bir inanış, "pir"leriyle, ibadet şekilleriyle, kilise otoritesini reddetmesiyle günümüz aleviliğine benzemektedir. Bu iddiayı savunanlara göre aleviliğin çıkış tarihi belli değildir, ama inancın temelini koruyarak diğer dinlerin içinde kendini yaşatmıştır.
Osmanlı Tarihinde Alevilik
Osmanlı devleti, kuruluşunda herhangi bir mezhebi kabul etmemiş bir devletti. Kuruluş döneminde, devlet kademelerinin birçok yerinde aleviler yer almıştı. Hatta, fethedilen topraklardan getirilen gayrimüslim çocuklardan oluşan yeniçeri ocağı da aleviliğin bir ocağı olan bektaşiliğe bağlıydı. Fakat devlet, imparatorluğa doğru gittikçe, devlet yönetimi açısından daha uygun olan sünni inancı, daha öncelikli hale gelmeye başladı.
Osmanlı'da alevilerin zulüm görmelerine kadar gidecek dışlanmalarını, çaldıran savaşı ve beraberinde getirdiği olaylar zinciri başlattı. Osmanlı padişahı olan Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ile ters düştü. Devlet yönetiminin giderek sünnileşmesinden şikayetçi olan alevi halk, Şah İsmail'in devletinin alevilik tabanlı bir Safevi devleti olması nedeniyle şah İsmail'e sempati duymaya başladı. Yavuz Sultan Selim'le Şah İsmail savaşmaya doğru adım adım giderken, aralarındaki mektuplaşma, olayın bir gönül meselesi olduğu izlenimini uyandırmıştır. Yavuz Sultan Selim ,iddiaya göre savaşa giderken, yüzyıllar sürecek bir katliamı başlatarak, Anadolu'da 40.000 aleviyi fetvayla astırdı. Bu yönde fetva almış olan halk ise, resmi kayıtlara geçmeyen katliamı başlattı. Bunun üzerine aleviler kendi içlerine döndüler ve sünni toplumla aralarındaki derin uçurum da açılmış oldu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
www.alevicanlar38.tr.gg sizlerin desteği ile daha da büyüyecektir.Sorunlarınız İçin serkancanpolat38@hotmail.com adresi ile irtibata geçiniz!!!! |
|
|
|
Bugün 8 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı! |